ATIB Plochingen Genclik Kollari
Description
Tell your friends
RECENT FACEBOOK POSTS
facebook.comBed-i Besmele Töreni (Âmin Alayı) 10 Yıl. Herkesi çocukları, kardeşleri ile birlikte bu anlamlı Programa bekleriz. Özellikle de bu yıl 1. Sınıfa başlayacak olan yavrularımızın kayıtlarını yaptırmayı unutmayalım. Irtibat: 0177 449 79 58
ATIB Plochingen Satuk Buğra Han Gençliği sunar. Milli Heyecanı hep birlikte Derneğimizde izleyelim.
Herkesi 26.-29.05.2016 Tarihleri arası gerçekleştireceğimiz Kermesimize bekliyoruz. Zengin ve mükemmel Kültürümüzden - Hat - Ebru Sanatı - Türk Mutfağı gibi güzel örnekler sunulacak Kermesimizde. Ayrıca 4 gün boyunca, Kırgız Türk Otağı (çadır) kurulacak ve bu, aileniz, sevdikleriniz ile unutulmaz hatıralar yaşayabilmeniz adına güzel bir fırsat olacaktır.. Velhasıl hepiniz davetlisiniz. El ele, gönül gönüle olma ümidiyle!
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=230375354004859&id=100010971875965
Unutma ki, yüce ecdadımızın büyük zaferIeri, görünüşte kıIıcın göIgesinde oImuşsa da hakikatte akıI, mantık ve muhabbet güçIeriyIe gerçekIeşebiImiştir. (Çelebi Mehmed) Osmanlı Padişahı, değerli Büyüklerimizden Çelebi Mehmed'i (04.05.1421) rahmetle anıyoruz. Ey oğIum! AdaIetten hiç ayrıIma! Çünkü ALLAH adiIdir ve adiI oIanı sever. Bir bakıma sen O’nun yeryüzündeki haIifesisin. O, sana IütufIarda buIunmuş ve kuIIarının başına serdar eyIemiştir; bunu unutma! (Çelebi Mehmed)
Gelmiş geçmiş en büyük Hükümdarlardan, Kahramanlarımızdan büyük Dâvâ adamı Fatih Sultan Mehmed'i (03.05.1481) rahmetle anıyoruz. Düşmanı tanımak, tehIikeyi bertaraf etmek demektir. (Fatih Sultan Mehmet) (Bu sözler öyle gelişi güzel değil, dikkatli okuyup, iyi anlayıp, gereken dersi çıkarabilirsek bir mânâ ifade eder.) Demek ki mesele, ilk önce düşmanı (tehlikeyi) görüp, tanımakta. Ki ona göre hareket edilebilsin. Bunca düşmanın bizi kuşattığı, bizi "BIZ" olmaktan çıkartmaya çalıştığı şu günlerde, tüm bu meselelerin bilincinde olup, birlik beraberlik ve tek vücut halinde olabilme ümidiyle. Bu günümüz ve tüm hayatımız hayırlı olsun!
Yoklansın kafası mezarda her ölenin. Farkı var mı bakalım hükümdarla kölenin. (Gazneli Mahmud) Büyük Hükümdar ve Âlimlerimizden Gazneli Mahmud'u (30.04.1030) rahmetle anıyoruz. Gazneli Mahmut, 2 Kasım 971 tarihinde doğdu. Gazneliler Devleti’nin en büyük hükümdarıdır. 983 - 1186 arasında, İran, Afganistan ve kuzey Hindistan’da hüküm süren bu devleti, Sultan Mahmut’un babası Sebüktekin kurmuştur. Sultan Mahmut iyi bir öğrenim gördü. Büyük âlimlerin elinde yetişti. Mert ve cesur bir insandı. Babası sağ iken Horasan valiliği görevini yürüttü. Gazneli Mahmut, 998 tarihinde tahta geçti. Buhara, Horasan, Herat, Belh ve Kabil’i Samanîlerden aldı. Daha sonra, bugünkü Afganistan ve Belucistan ile Aşağı Türkistan’ı ele geçirdi. Ardından Rey, İsfahan, Kazvin ve Zencan’ı alarak, İran topraklarının büyük bölümüne hâkim oldu. Eylül 1000’de ilk Hindistan seferine çıktı. 1027’ye kadar Hindistan’a on yedi büyük sefer yaptı. Bu seferler sırasında Hindistan’da birçok cami yaptırdı. İslam Dini’nin Hindistan’da yayılıp kabul görmesini sağladı; dini öğretmek için âlimler gönderdi. Sultan Mahmut, büyük bir cihangir idi. Bunun yanında, âlim bir insandı. Sarayında âlim ve şairler bulundurur, çeşitli konularda sohbet ve tartışmalar yaptırırdı. Büyük Türk âlimi Bîrûnî ve İranlıların meşhur Firdevsî’si ondan himaye gördüler. Saray’da Türk dili konuşuluyordu. Türk-İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük hükümdarlardan biri olan Gazneli Sultan Mahmut, İslam dünyasında yayılma başlayan sapık Batınî-Rafızî akımlarına karşı da mücadele etti. 33 yıl hükümdarlık yapan Sultan Mahmut, 1030’da Gazne’de vefat etti ve burada defnedildi.
Güzel bir sohbeti daha geride bıraktık.. - Kutul Amare zaferi - Osman Batur Han (Hayatı ve mücadelesi) - Tarihe Giriş gibi birbirinden önemli konu ve meseleler ele alındı.. Her hafta üstüne katarak: Içi alev alev Müslüman, Dışı pırıl pırıl Türk, Içi dışına hâkim, Dışı içine köle bir Gençlik (N.F.K.) ümidiyle inşAllah..
Rahmetli Erol Güngörün bazı eserlerinden örnekler: "Islamiyet birlik ve kardeşliği emrettiği halde Müslümanlar birbirleriyle ihtilafa düşmüşlerdir; İslamiyet ilmi teşvik ettiği halde Müslümanlar cehalet içinde kalmışlardır; İslamiyet adaleti emrettiği halde Müslümanlar birbirlerine zulüm ve taaddi etmişlerdir; İslamiyet sadelik ve kanaatkarlığı emrettiği halde Müslümanlar lüks ve israfa meyletmişlerdir." İslamın Bugünkü Meseleleri, Erol Güngör "Türk kültürü bizim nesillerimiz için bir müzelik eşya haline gelmiştir. Bugün bir Türk'ün kafasında Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin Paris'teki Zafer Takı'ndan daha fazla manası yoktur. Bir Amerikalı turist gibi biz de bu çeşmenin karşısında "çok güzel" demekten başka bir şey söyleyemiyoruz ve bu "güzel" sıfatının dayanağı olabilecek bütün değerlendirmelerden mahrum bulunuyoruz" Türk Kültürü ve Milliyetçilik, Erol Güngör "Türkiye'de bugün hala bağımsız bir kültür şahsiyetinden söz ediliyorsa, bunu bizim eski kültürümüzün her türlü hoyratlık karşısında hala direnecek kadar kuvvetli olmasına borçluyuz . Fakat bu direnen kültüre bir hamle gücü kazandırılamazsa. daha fazla ayakta kalmasını bekleyemeyiz." Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik, Erol Güngör Bugün hristiyanlaştırma faaliyetlerinin istikameti de işte bu yöne doğrulmuştur. Hatta bu kültür aşılamak hareketinin arkasında siyasi gayeler güdüldüğü de -bilhassa iptidai memleketlerde- görülüyor. İhtiyar bir Afrikalının bir İngiliz misyonerine söylediği şu söz çok dikkate değer: "Siz buraya ilk geldiğiniz zaman bizim toprağımız, sizin de mukaddes kitabınız vardı. Şimdi bizim mukaddes kitabımız, sizin toprağınız var..." Türkiyede Misyoner Faaliyetleri, Erol Güngör
Unutmadık! Büyük Mütefekkir ve Dâvâ adamı Erol Güngör'ü (24.04.1983) rahmetle anıyoruz. Müslüman Türk Gençliği, onun bıraktığı eserleri iyi okuyup, anlamalı.. “Milliyetçilerin milli kültür davası işte bu soysuzlaşmayı önlemeyi hedef tutmaktadır. Milliyetçilik, milli kültürü bizzat bir medeniyet kaynağı haline getirmek ve cemiyeti soysuz değişmelerin açık Pazar yeri halinden kurtarmak hareketidir. Binaenaleyh, milliyetçilik aynı zamanda bir medeniyet davasıdır”
Ölüme giderken: "Ben can verebilirim. Milletim, dünya durdukça mücâdeleye devam edecektir.” Sözü ile bize bir duruş gösterdi ve belli ki ümitvar idi.. Büyük Dava adamı, Kahramanlarımızdan Altay Kartalı Osman Batur Hanı (29.04.1951) rahmetle anıyoruz. O rus ve çinliye, Allah düşmanlarına karşı büyük mücadeleler verdi, kendini fedâ etti, şehadet şerbeti içip, milletinin bu mücâdeleye devam edeceğini ümit etti o Yiğit. Gel gör ki, ne mücadelesi.., kendi için gayret edenlere bile tahammül edemiyorlar. Dünya, Millet, Mücadele vs.. kavramlar, Ah ne haldeyiz, vah bu çıkmazlar.. Karamsarlık bir kenara, elbette sayıları az olsada azim gayret içerisinde olan, yılmayan, elinden geleni yapanlar var ve onun için evet bizde ümitvarız, öyle olmalıyız!
Osman Batur Han hakkında: Çağımızın en büyük kahramanlarından birini, altaylar'ın şanlı kartalı Osman Batur'u niçin hatırlamıyorsunuz? fotoğraflarını göstersem tanıyabilir misiniz? altayların sarp yamaçlarında kanla yazılan muhteşem destan, size hiçbir şey anlatmıyor mu? bombaya karşı sopa ile topa karşı bıçakla, tüfeğe karşı yumrukla dövüşüldüğünü, uçaklara kement atıldığını, masallarda olsun, hiç duymuş mu idiniz? giap'ın mücadelesi, millî bağımsızlık içindi de, ya Osman Baturun ki ne içindi? moskof ve çin sürüleri arasına sıkışan, zenginlikleri yağma edilen, hayâl gücünün ulaşamayacağı işkenceler altında inletilen soydaşlarımız için ne yaptınız? Özbeklerin, Kazakların, Uygurların kutsallık acılarını nasıl paylaştınız? (Galip Erdem) Milliyetçilik, Bolivya dağlarında öldürülen Arjantinli maceracı serseri Guevera için zırlayıp da sıra Kazak kahramanı Osman Batur'a gelince susmak hiç değildir.'' (Nihal Atsız)